Doğada Öğrenmek ve Öğretmek Çocuklar ve Öğretmenler İçin Faydalıdır
Doğada Öğrenmek ve Doğada Gelişmek
Doğa hem yetişkinler, hem de çocuklar için en iyi eğitim ortamıdır.
Bizler şimdiye kadar bunu içgüdüsel olarak biliyorduk ancak gittikçe artan ve sürekli yapılan araştırmalar da bunu destekliyor.
Her gün dışarıda vakit geçiren çocuklar, daha sağlıklı, daha mutlu, daha yaratıcı, daha az stresli ve dışarıya çıkmayanlara göre daha uyanık ve zeki oluyorlar. Dışarıda daha çok vakit geçiren çocukların psikolojik olarak ta evde vakit geçiren çocuklara göre daha sağlıklı olduklarını yine bu araştırmalar bizlere söylüyor.
Peki ya çocukları dışarıya çıkaran, öğretmeye ve büyütmeye katkı sağlayan öğretmenler için durum ne? Daha uyanık, daha sakin ve daha yaratıcı öğrenciler eğitimci olarak onlara da fayda sağlıyor.
İngiltere'deki King's College London tarafından yapılan bir çalışma açık havada ders vermenin, eğitimcileri çalışmaları hakkında daha istekli, daha emin ve öğretme stratejilerinde daha yenilikçi davranmaya ittiğini gösteriyor. Ayrıca okullar öğrencileri dışarıya çıkaran öğretmenlerinin liderliğinden ve artılarından faydalanıyor. Aynı şekilde her gün çocuklarını dışarıya çıkaran ebeveynler de bundan fayda sağlıyorlar.
“Anaokulu” kelimesi 1840'lı yıllarda Alman eğitimci Friedrich Froebel'in fikirlerinden ortaya çıkmıştır ve yabancı dildeki kelimeni tam anlamıyla çevirisi “çocuk bahçesi” anlamına gelmektedir. Çocuklarda doğuştan gelen merak ve merakla tahrik edilen eğitim ile öğrencilerin yaratıcı oyun ve meraklı keşifler üstlendiklerinde en iyi ve hızlı şekilde öğrendikleri fikri ile hareket edilmiştir.
Bu nedenle biz Oyna Keşfet Yarat Batıkent Anaokulu olarak çocukların doğayı daha fazla tanımaları için fırsatlar yaratıyoruz. Doğadaki oyunlar kendi içinde matematiği de, feni de, sosyalleşmeyi, problem çözmeyi ve daha birçok beceriyi de aslında içinde barındırır.
Doğa hayal kurdurur. Helikopterin ilk çizim tasarımlarını yapan ressam Leonardo da Vinci’nin günler boyunca yattığı ağaçların altında havada uçuşan Yusufçukları incelediğini biliyor muydunuz?
Çocuklarımızın hayal kurması ve hayallerinin peşinden gidebilmelerini önemsiyoruz.
Yakınımızda ne yazık ki orman, dere, vadi ya da dağ yok ama onları açık hava, toprak, su, kum ya da ağaç ve çim ile buluşturmak olmazsa olmazımız. Hani dillere pelesenk olan ‘’yaparak yaşayarak öğrenme’’ var ya işte ona ancak doğada, doğal ortamda ulaşılabileceğine inanıyoruz. Yapılandırılmış materyal ve etkinliklerle sadece havada uçuşan bir cümle olmanın ötesine gidemeyeceğini biliyoruz çünkü.
Her şeyden, herkesten korumaya çalıştığımız gözbebeğimiz çocuklarımız ancak sağlıklı doğada sağlıklı olabilirler. Ve çocuklar en iyi doğada öğrenirler, gelişirler.
Öğretmenler mutlu ve doğaya bağlıysa bunu öğrencilerine aktarabilirler.